Sevgili düşünmeyi düşünemeyen filozofumuz yine yüksek perdeden şöyle gürültüler mırıldanmış;
''• tanrı vardır veya yoktur demek için düşünmeye gerek yoktur.
• tanrı vardır veya yoktur dedikten sonra da düşünmeye gerek yoktur.
• tanrı varsa düşünmeye gerek yoktur, yoksa yine düşünmeye gerek yoktur.
çünkü inanıp inanmamanın düşünüp düşünmemekle bir ilgisi yoktur.''
Dücane Cündioğlu

Kendisine cevap olarak şunları yazdım:
Tamamiyle saçmaladınız. Hayatı bu konuda düşünüp sonuca ulaşamamakla geçen savrulmuş biri olarak; “eeeh madem bulamadım, en iyisi düşünmeyeyim” mi dediniz? Primitif bir yaklaşım(sızlık). Herşeyi kökten değiştirebilecek bi mesele bu. İnsan sonsuz yaşam ihtimaline kayıtsız kalamaz.
Bu yanılgı ve savrulma; toplumun, “İnanmak” kelimesine yüklediği geleneksel yanlış anlam yüzünden. Toplum; ‘inanmak = zannetmek’ olarak algılar. Oysa Kuran’a göre “İnanmak”; zannın tersi olan, üzerinde düşünülmüş bilgiye, objektif ve kesin delillere dayalı güven duygusu demektir.
KURAN 8:22 (Enfal 22): “ALLAH katında, yaratıkların en kötüsü; düşünmeyen/akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir.”
KURAN 10:100 (Yunus 100)’den: “O, akıllarını kullanmayanları pisliğe/rezilliğe mahkum eder.”
KURAN 37:155 (Saffat 155): “Hiç düşünmüyor musunuz?”
KURAN 54:17 (Kamer 17): “Andolsun ki biz, Kuran'ı düşünülüp öğüt alınması için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?”
KURAN 54:22 (Kamer 22): “Andolsun biz Kur'an'ı düşünülüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?”
KURAN 6/116 (Enam 116): "Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar."
KURAN 53/28 (Necm 28): "Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez."
KURAN 17:36 (İsra 36): “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”
KURAN 2/111 (Bakara 211)’den: "De ki: 'Doğru sözlüler iseniz delilinizi getirin.' "
KURAN 28/75 (Kasas 75): "Her toplumdan bir tanık çıkarır ve 'Kesin delilinizi ortaya koyun' deriz. O zaman, gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar."
Barış Üzerinize olsun...
Emre Baransel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder