7 Haziran 2020 Pazar

KURAN’A GÖRE SALAT RİTÜELİ...





Selamlar;

Bir arkadaş sormuş..Madem din sadece ALLAH’ın mesajından ibaret, mezhepler uydurma, hadis kitapları da din değil, öyleyse söyle bakalım Kuran’da namaz kaç vakit? Veya rakı bira vs. İçkilerin haram olduğunu nerden biliyosun kaç rekat namaz kılıyosun namazda hangi sureleri okuyacağını nerden biliyosun!?

KURAN’ı 1 kere bile anladığı dilden baştan sona okumamış, böyle olmasına rağmen okumadığı bir kitaba inandığını iddia edip gerçekliğine şahitlik ederek ne kadar dürüst olduğunu kendi kendine sorgulamasını salık verip sorularına cevap vermeye geçelim..

Öncelikle 1. sorusunun cevabı; İçkinin haram olması: 5:90 (Maide 90)‘da açıkça belirtilir..

2. sorusuna gelirsek; Namaz farsça bir kelimedir. Kuran’da geçmez. ALLAH o eyleme 'Salat' der. Salat zamanları da 11:114 (Hud 114)’de belirtilir. Ve salat bugün gerçekleştir(eme)diğiniz gibi bir eylem değildir. ALLAH rekat mekat diye saçma bir terim belirlememiştir, bunu sonradan insanlar uydurmuşlar. İçinden ne kadar geliyorsa o kadar gerçekleştirirsin. Ayrıca ALLAH; “Salat esnasında şu sureyi okuyun bu sureyi okuyun” da demez. Hele “İndirdiğim sureleri anlamadığınız bir dilden sayıklayın” hiç demez. ALLAH, mesajını okunsun, anlaşılsın ve hayata uygulansın diye yollamıştır..Hatta bunun için mesajını kolaylaştırmıştır:


KURAN 54/17 (Kamer 17): ‘’Andolsun biz, Kuran’ı düşünülüp öğüt alınması için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?’’

KURAN 54/32 (Kamer 32): ‘’Andolsun ki Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?’’


Benim Kuran’da gördüğüm ve bugün adına namaz dedikleri ama aslında yanlış gerçekleştirdikleri salat’ın; destek/yardımlaşma/yönelim/dua anlamları olduğu gibi; dua anlamının kapsadığı Rabbimizle fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bir bağ ve iletişim kurma; yani ritüel olarak tanımı da mevcut..Yani Salatın gerçekleştirilmesi(Namazın Kılınması) ritüelinin şartları Kuran’da açık..

Kuran’a Göre Salat Ritüeli:

1- ALLAH’ın anılıp Dua edilmesi = 7:55 (Araf 55)
Salat (Namaz) Evreni ve seni yaratan Rabbinle fiziksel, zihinsel ve ruhsal iletişim kurma biçimidir. Dua ve dileklerimizi; onlara cevap verebilecek olan tek makama; Evrenin Yaatıcısı'na aracısız bir şekilde sunabiliriz. Zihinsel teslimiyet için “İletişim” anladığın dilden yapılır. ALLAH Türkçe bilmiyor mu da geleneksel şekilde namaz kılanlar daha kendilerinin bile anlamadıkları bir dilde Rablerine seslenmeye çalışıyorlar? Ayette sarhoşken bile ne dediğinizi bilinceye salata (namaza) yaklaşmayın diyor ama insanlar sarhoş bile olmadıkları halde ne dediklerini bilmeden ALLAH ile iletişim kurmaya çalışıyorlar..

2- Salatta Secde, Rüku, Kıyam = 3:43 (Ali İmran 43) ve 22:26 (Hac 26) ve daha bir çok ayet...
Kuran’da Secde, Rüku, Kıyam edilmesi gerektiği gibi fiziksel hareketlerle teslimiyetin göstergesi emredilir. Ama Bunları bilmem kaç kez yapın vb diye bir şart yoktur. Yani rekat dedikleri şey bildirilmemiştir.

3- Salat esnasında ses seviysesi = 17:110 (İsra 110)
(Bu fiziksel teslimiyet esnasında Sesinin ne çok yüksek, ne de çok alçak olmaması; orta bir yol tutulması gerekir.)

4- Salatı anladığın dilden gerçekleştirmek / Salat esnasında ne dediğini bilmek = 4:43 (Nisa 43)
Bu fiziksel teslimiyet esnasında Rabbine anladığın dilden şükrünü ve duanı ederek ruhsal teslimiyetini de sağlarsın. İstersen bu dua kendi içinden gelen dualar olabileceği gibi, Kuran’daki Rabbe sesleniş ve dua örneklerinden de olabilir. Ama mutlaka anladığın dilden olacak.

5- Salat öncesi temizlik = 5:6 (Maide 6)
Salat(Namaz)’ı gerçekleştirmeden önce bir temizlik yapman gerekir. O da yine Kuran’da abdest ayetlerinde bildirilir. Öyle her uzvunu 3 kez yıka, yok yıkarken şu duayı bu duayı et, yok osurursan abdestin bozulur gibi şeyler yoktur. Basit bir şekilde Elini yüzünü yıkayıp kafaya ve ayaklara da mesh edildi mi/kirlilerle onlar da yıkandı mı abdest(salat temizlenmesi) tamamlanmış olur. Bozan şeyler de büyük küçük tuvalet ve cinsel ilişki sıvısılarıdır.

6- Güneşin Konumlarına Göre Salat zamanları 11:114 (Hud 114)
Güneşin konumlarına göre salat zamanları belirlenir ki bu da yine Kuran ayetiyledir.

Bunlar Kuran’da açık..Yani salatın diğer anlamları da baki kalmak üzre ritüel anlamında salat da mevcut ve gerçekleştirilmeli. Olay bugün yanlış gerçekleştiriliyor olması...

Özetlersek;

- Salat öncesi temizlik = 5:6 (Maide 6)

- Salat esnasında ses seviysesi = 17:110 (İsra 110)

- ALLAH’ın anılıp Dua edilmesi = 7:55 (Araf 55)

- Salatı anladığın dilden gerçekleştirmek / Salat esnasında ne dediğini bilmek = 4:43 (Nisa 43)

- Salatta Secde, Rüku, Kıyam = 3:43 (Ali İmran 43) ve 22:26 (Hac 26) ve daha bir çok ayet

- Güneşin Konumlarına Göre Salat zamanları 11:114 (Hud 114)

Ayetleri açıp kontrol etmek de bir zahmet bu yazıyı okuyanlara düşsün artık..


Ayrıca mezhepler konusu da açılmışken belirtmekte fayda var.
Siz dini manada ALLAH’ın verdiği isim olan “Müslüman” yani ALLAH’a teslim olan barışçı” ismini yetersiz bularak, o ismin yanına kendinize ek bir isim seçtiğiniz anda ALLAH’ın nezdinde O’nun dininin bölücüsü olmuş olursunuz. ALLAH mezhepleşmeyi kesinlikle kabul etmez, bu ayetlerle sabittir, ve her mezhepcinin de aynen sizin yukarda yaptığınız gibi kendi mezhebini övdüğünü haber verir:

Mezhep meselesine gelirsek;

KURAN 6/159 (Enam 159): ''Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ALLAH'a kalmıştır. ALLAH onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.''

KURAN 30/32 (Rum 32): ‘’Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.’’

KURAN 41/33 (Fussilet 33): ''ALLAH'a çağırıp/yakarıp hayra ve barışa yönelik iş yapan ve "Ben, Müslümanlardanım/ALLAH'a teslim olanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?!''

KURAN 22/78(Hacc 78)'den: ''Elçinin size tanık olması, sizin de insanlara tanık olmanız için, sizi, daha önce de şimdi de 'müslümanlar = teslim olanlar' olarak adlandıran O'dur.''

KURAN 3/103 (Ali İmran 103): ‘’Hep birlikte ALLAH’ın ipine (Kuran’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. ALLAH’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte ALLAH size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yolu bulasınız.’’

Yani ALLAH Sünni, Şii, Alevi, Vahabi, Selefi vb tarzı sözde mezhep, yol veya adına ne dersen de, bu isimleri ya da hanefi şafii maliki caferi vb gibi bunların alt kollarını asla kabul etmez ve bunların hepsini dini bölme girişimi olarak görür. Dini manada ALLAH’ın bize vermiş olduğu “Müslüman” yani Türkçesi; ALLAH’a teslim olan Barışçı” dışında başka hiçbir ismi kabul etmez. Yani bu tür mezhepler İslam’ın içinde farklı gruplar değil, İslam’a çeşitli hurafeler katılarak uydurulmuş başlı başına farklı birer dindirler. Bu hurafeler de genelde ALLAH’ın ayetlerini insanlardan gizlemek için İsrailiyattan alınmış uydurma hadisler yoluyla; yani ALLAH’a da elçisine de iftira atma yoluyla olur.

Umutmamalı ki hüküm sadece ALLAH’a aittir. Yani O’mun tüm insanlığa evrensel mesajı olan Kuran’a. O’nun ortağı yoktur. Zaten ALLAH dinini ta o günden tamamladığını söylemişse bu dine sonradan eklemeler; mezhep, icma, kıyas, hadis diye Kuran dışında ekstra hükümler/kurallar/yasaklar koymak, o dini ALLAH eksik yolladı da beşerler tamamlıyor diyerek, hem ALLAH’a eksiklik atfetmek, dolayısıyla O’na ortaklar uydurmam demektir. Dolayısıyla şu ayetleri/delilleri de hatırlatmak gerekir.


KURAN 7/3 (Araf 3): ‘’Rabbinizden size indirilene uyun. O'nu bırakıp da başka velilerin peşlerinden gitmeyin/ondan başkalarına uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!’’

KURAN 12:40 (Yusuf 40): "O'ndan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir. ALLAH onlara her hangi bir güç vermemiştir. Hüküm, ancak ALLAH'ındır. Yalnızca kendisine kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur. Lakin insanlarık çoğu bunu bilmez.”



KURAN 16/51 (Nahl 51): "ALLAH; 'İki ilah edinmeyin, O ancak tek ilahtır. Öyleyse yalnızca benden korkun' demiştir."

KURAN 39:45 (Zümer 45): ''ALLAH, tek olarak anıldığında, ahirete inanmayanların içlerini sıkıntı basar. Ama ALLAH'tan başkası anıldığı zaman hemen sevinir, mutluluk duyarlar.''

KURAN 12/106 (Yusuf 106): Onların da çoğu, ortak uydurmadan ALLAH'a inanmazlar. (ALLAH'a, O'na ait nitelikleri başkalarına yakıştırmaksızın iman etmezler.)

KURAN 10/18 (Yunus 18): ‘’ALLAH'ı bırakıp kendilerine bir zararı veya yararı olmayan şeylere ibadet ediyor ve: 'Bunlar ALLAH katında bizim şefaatçilerimizdir' diyorlar. De ki: 'Siz ALLAH'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi bildiriyorsunuz?' ALLAH onların uydurdukları ortaklarla alakasız ve yücedir.’’

KURAN 39/65 (Zümer 65): ‘’Sana ve senden öncekilere şöyle vahyedilmiştir: ortaklar uydurursan (ALLAH'a ait nitelikleri başka herhangi birine veya herhangi birşeye yakıştırırsan), kesinlikle tüm yaptıkların boşa gider ve kaybedenlerden olursun.’’

KURAN 4/48 (Nisa 48): ''Şüphesiz ALLAH, dilediği kimselerin daha hafif günahlarını bağışladığı halde, Kendisine ortaklar uydurulmasını asla bağışlamaz: zira ALLAH’a ortaklar uyduranlar, gerçekten korkunç bir günah işlemiş olurlar.''


Bu yazdıklarımı insanların anlayabilmeleri için akıllarını kalplerini açmaları gerekir:

KURAN 8/22 (Enfal 22): ‘’ALLAH’ın katında, yaratıkların en kötüsü, akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir.’’

KURAN 10:100 (Yunus 100)’den: “O, akıllarını kullanmayanları pisliğe/rezilliğe mahkum eder.”

KURAN 37:155 (Saffat 155): “Hiç düşünmüyor musunuz?”

KURAN 13:28 (Rad 28): “Onlar ki inanırlar ve kalpleri ALLAH'ı anmakla huzur bulur. Bilesiniz ki, kalpler ALLAH'ı anmakla yatışır.”



Yine de çoğu gelenekçi putperest dinbazlar bu anlattıklarımı anlamamakta ısrarcı olacaklardır. Zira onlar 'Namaz' derken; uyduruk rivayetleri, atalarından öğrendikleri hurafeleri, anlamadıkları dilden leyla gibi sayıklamayı ve tevhide katılmış bir sürü şirk duasını kastederler. Zaten adı bile farklı ''Namaz''. ALLAH bu tarz tiplere şunu söylüyor ama bir türlü anlamıyorlar:

KURAN 2:170 (Bakara 170): “Onlara, "ALLAH'ın indirdiğine uyun," dense, "Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz," derler. Peki, ataları bir şey düşünemeyen ve doğru yolu bulamıyan kimseler olsalar da mı?!

KURAN 2:171 (Bakara 171): “ALLAH'ın indirdiğine uyma çağrısına aldırış etmeyen inkarcıların durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar manen sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebepten dolayı da düşünmezler.”

Kuran ise namaz gibi sonradan uydurulmuş, anlamı yok edilmiş, içeriği yüzlerce kez bozulmuş birşeyden değil, arı duru bir ''Salat'' eyleminden bahsediyor. Biz de işte saçıyoruz uzaya tohumları rastgele..Faydalanan faydalanır, bize düşen bu : ] Sonuç olarak bizi ALLAH’ın mesajının gerçeklerini bildirmekten kimse alıkoyamayacaktır:

KURAN 15:94 (Hicr 94): “Öyleyse sana emredileni açıkça insanlara tebliğ et ve ortak koşanlara aldırış etme/onları kendi hallerine bırak/onlardan yüz çevir.”

Barış Üzerinize Olsun...

2 yorum:

  1. Salat aynı zamanda çalışmak ve iş anlamlarına da gelir.Ekamus salate -işini hakkıyla yap.Ayrıca abdest vüuttaki elektriğin atılması sakin düşünülmesi için alınır.

    YanıtlaSil
  2. Son peygamber Hz muhammede itaat var mı? Eğer varsa miraç olayını kabul ediyorsunuz ve 5 vakit namaz farz kılındığını da kabul ediyorsunuz doğru mu?

    YanıtlaSil