Dali'nin bu tablosuna bir de benim gözümle bakın..
Sürrealizmin sınırlarını zorlayan bu eser; benim hayatımı değiştiren önemli unsurlardan biri olmuştur. Herkes burda farklı bir şey görüp, resme farklı bir açıdan bakarak bambaşka bir perspektiften yaklaşabilir..Ama benim gördüğüm şudur:
İnsan ancak kendisini ve tüm evreni yaratan ve iyiliğin kaynağı olan varlığa teslim olursa büyüyebilir, ancak o zaman iç ve dış huzuruna ve barışına kavuşup gerçek anlamda mutlu olabilir...O zaman suya (doğru bilgiye/iyiliğe/nimete/gerçeğe/adil bir anlayışa) erişebilir..Ve ancak yaratıcısına teslim olursa; başkalarının esaretinden kurtularak tam anlamıyla özgür olabilir. Yani kendi doğasında zaten varolan iyiliğe ve yaratıcısına yönelme içgüdüsüne uygun hareket ederse...Bunu yapmazsa; kendi egolarının ve nefsinin elinde oyuncak bir yumurta olmaktan öteye gidemez, sırtlanların arasında kalır, kafasındaki güzel fikirler de yumurtanın kabuğunu kırarak dışarı taşan bir çiçek gibi kala kalır...Ve insan kaybeder.

Her insanın önünde 2 yol vardır aslında..Hayatı boyunca olabileceği 2 zıt kişi..İyi ya da kötü..İnsan bu 2'si arasındaki seçimi kendi özgür iradesiyle hür bir şekilde yapar. Ve bir gün bu seçiminin hesabını verir ve bedelini mutlaka öder. İnsan ne yapmışsa aslında kendi kendisine yapar ama farkında bile değildir...
KURAN 67/2 (Mülk 2): "Hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, Üstündür, Bağışlayandır."
KURAN 2/148 (Bakara 148): ‘’Herkesin yöneldiği bir yönü/gayesi vardır. Siz iyilikte birbirinizle yarışın! Nerede olursanız olun, sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir.’’
KURAN 2/44 (Bakara 44): "İnsanları iyilik yapmaya çağırıp dururken kendinizi unutuyor musunuz? Üstelik Kitabı da okuyorsunuz. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?"
KURAN 2/177 (Bakara 177): "İyilik, (iyi ve gerçekçi olmak); yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. Asıl iyilik/asıl gerçekçi davranış; ALLAH'a, son güne (hesap gününe), meleklere, kitaplara ve Peygamberlere inanıp güvenen kişinin yaptığıdır. Böyle bir kişi; sevmesine rağmen malını akrabalarına/kendine yakınlığı olanlara, yetimlere, yoksullara/çaresizlere, yolda kalanlara, isteme durumunda kalanlara/dilenenlere ve boyunduruk altında olanlara verir. Yönelimi gereğince ifa eder/Salat'ı ikame eder/namazı gözetir, zekatı da verir. Sözleştikleri/Anlaşma yaptıkları/Herhangi bir sözleşmenin tarafı oldukları zaman gereğini yapar/yükümlülüklerini yerine getirirler. Sıkıntıda, darlıkta, hastalıkta ve saldırıya uğradıklarında sabır gösterirler/baskılara zorluklara dirençli olurlar. İşte doğru olanlar/gerçekçi olanlar bunlardır; işte sakınanlar da/sorumlu davrananlar da bunlardır."
KURAN 30/30: (Rum 30): ''Böylece sen, batıl olan her şeyden arınmış olarak, yüzünü kararlı bir şekilde ALLAH'ın, insanları üzerinde yarattığı doğa/fıtrat kanununa/ dine çevir! ALLAH'ın, insanın doğasına yerleştirdiği fıtrata uygun davran ki, ALLAH'ın yaratmasında bir değişime meydan verilmesin. Bu, gerçek dinin amacıdır; fakat insanların çoğu bilmez.''
KURAN 99/6-7-8 (Zilzal 6-7-8): "O gün insanlar gruplar halinde çıkarlar ki yaptıkları işler kendilerine gösterilsin. Kim bir zerre kadar iyilikte bulunursa onu görür. Kim de zerre kadar bir kötülük işlemişse onu görecek."
KURAN 4/49 (Nisa 49): ''Kendilerini temize çıkaranların farkında değil misin? Hayır, aksine ALLAH dilediğini temize çıkarır ve kimseye kıl kadar haksızlık yapılmaz.''
KURAN 14/42 (İbrahim 42): "Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH'ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir."
KURAN 3/117 (Ali İmran 117): "Onların bu dünya hayatındaki harcamaları, kendi kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinine vurup mahfeden dondurucu bir rüzgar gibidir. ALLAH onlara zulmetmedi; fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlar."
Blogum üzerinden okumak ve paylaşmak için: http://gumuskayakci.blogspot.com.tr/2017/04/metamorphose-des-narziss-salvador-dali.html
Emre Baransel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder