30 Nisan 2017 Pazar

Dar kafalılarla, Cahillerle Tartışmayın..

Dar kafalılarla, cahillerle tartışmayın, çünkü faydasızdır. Selam deyip geçin...Tartışmaya değecek, sizi anlayacak insanlarla tartışın. Zaman bize verilen en kıymetli hediye..Boş şeylerle harcamayın, kendinize, ailenize, ülkenize ve tüm insanlığa, hatta yapabiliyorsanız tüm gezegene ve hatta bütün evrene yararlı şeyler için kullanın..Her birimize tanınan süre oldukça kısıtlı..



KURAN 25/63 (Furkan 63): "Rahmanın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce/tevazu ile/böbürlenmeden yürürler. Cahiller/dar kafalı kimseler kendileriyle muhattap oldukları zaman "Selam" der (geçer)ler."

KURAN 28/55 (Kassas 55): "Boş sözleri işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve, 'Bizim işimiz bize, sizin işiniz size. Size selam (barış) olsun. Biz cahillerle uğraşmak istemeyiz,' derler."

KURAN 67/2 (Mülk 2): "Hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, Üstündür, Bağışlayandır."

KURAN 2/148 (Bakara 148): ‘’Herkesin yöneldiği bir yönü/gayesi vardır. Siz iyilikte birbirinizle yarışın! Nerede olursanız olun, sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir.’’

29 Nisan 2017 Cumartesi

Özet Bir ''İbrahim Kalın'' Analizi




Şu cehalet ve rezalet fışkıran akp'de; gerçekten çok yönlü ve birikim sahibi tek bir adam var. O da İbrahim Kalın. Madem bundan sonra fulltime akp tarafından yönetilmeye mahkum olacağız; öyleyse bari Reto tez zamanda bir şekilde!! defolup gitse de, bu adam bürokrasiden siyasete geçip yönetse ülkeyi..Böylece külhanbeyi triplerinde sürekli oraya buraya bağırıp çağırarak gezmekten başka bişey bilmeyen "diplomasız çoban"lardan kurtularak, o özlem duyduğumuz "politikacıda entellektüelite ve anlayış" kırıntılarını ve kokusunu biraz alıp hissedebilelim ve hiç olmazsa kültür ve sanat adına birşeyler yapılabilsin muhalefet ettiğimiz partide..Adam Nba takipçisi, müzisyen, filozof, fotoğrafçı, üniversite hocası, tarihçi, yazar, Marks'tan, Platon'dan ve Farabi'den örneklemelerle konuşan, en iyisi de "van minüt" ve "velkam tu törki" leveli yerine; bir kaç yabancı dili anadili gibi bilen biri olması ve dahası ingilizce aksanının da uluslararası sempozyumlarda-toplantılarda göze batmayacak kadar iyi olması...



Akla; böyle zeki ve kültür fışkıran bir adamın ne işi var "çobankepe" partisinde, keşke chp'de siyaset yapsa, ona çok daha uygun olur" gibi düşünceleri getirmiş olsa da bir yandan da; başkanlık sistemiyle mahkum bırakıldığımız bu partide böyle bir insanın varolması; en azından Suudi Arabistan veya İran kadar bağnazlığa saplanmayacağımız konusunda umut ışığı olmuştur...Zaten kendisi de bu cahil dinbazlardan bi cacık olmayacağını anlamış olmalı ki Amerika'daki akademisyenlik görevini bırakarak gelip burda devlet adamlığına soyunmuş..Sabırla ilerde bir sonraki başkan olmayı düşündüğüne de eminim. Zira katıldığı bir programda; çok yönlü oluşuna şaşırmak değil, asıl çok yönlü oluşuna şaşırılmasına şaşırmak gerektiğini ve bir devlet adamının normalde en asgari düzeyinin/vasatınının bu seviyede bir kültürel zenginlik sahibi olması gerektiğini söyleyerek hem sözcüsü olduğu vasıfsız Reto'ya hem de silme yobaz yuvası akp'ye hiç çaktırmadan ve inceden giydirmeyi ve cahil olarak yaftalamayı da ihmal etmemiştir. Aslında çok da doğru söyler zira chp'li bir çok bürokrat ve politikacıda bu özellikler zaten standart seviyede asgari olarak mevcuttur.

Kendisinin bence tek eksiği; Kuran'ı çok önceden okuduğu belli olsa da, hadis sanılan sözleri ALLAH'ın kitabından daha çok zikretmesi sanırım. Kuran bilgisini güncellemelidir. Olur da bu yazımı okursa; özellikle de Muhammed Esed, Edip Yüksel, Yaşar Nuri Öztürk, Mustafa Arıcan Ayas ve Erhan Aktaş çeviri ve dipnotlarından faydalanmasını, Mustafa İslamoğlu, Mehmet Okuyan, Bayraktar Bayraklı, Abdülaziz Bayındır, Erdem Uygan, Emre Dorman, Caner Taslaman ve Enis Doko ve gibi isimlerin görüşlerinden de faydalanmasını öneririm kendisine.

Dipnot: Bu arada sonradan fark ettim. İbrahim Kalın hakkında CIA'in gölgesi olarak anılan ''Stratfor''la gizli bağlantıları olduğuyla ilgili haberler var ve Wikileaks belgelerinde gizli e-mail yazışmaları olduğuyla igili bir kaç haber okudum. Ne kadar doğru bilemiyorum ama okuduklarım beni derin düşüncelere sevketti..Eğer gerçekten böyle birşey yapmışsa kendisine ve birikimine yazık etmiş demektir. Ama böyle şeyler bazen fos da çıkabiliyor. Aslı olup olmadığı hakkında net bilgim olmadığı için boş yere iftira atmamak adına şimdilik bir şey diyemeyeceğim. Ama düşündürücü haberler olduğu açık ve belli ki hakkında çok daha derin bir araştırma yapmam gerekli...

27 Nisan 2017 Perşembe

3 Maymun...

Bu da; gerçekleri bilip de korku veya başka ufak menfaatler yüzünden gizleyen 3 maymunlara gelsin...Zira gerçekleri bilip de söylemeye korkan herkes; kendi fiyatını; hem karşılığında aldığı, hem de o başına gelmesinden korktuğu bedelle belirlemiştir zaten...



KURAN 2/42 (Bakara 42): ‘’Bile bile gerçeği yanlış ile karıştırmayın, gerçeği gizlemeyin.’’

KURAN 3/187 (Ali İmran 187): ‘’ALLAH kendilerine kitap verilenlerden, 'Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz,' diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alış veriş!’’

KURAN 3/173 (Ali İmran 173): "Onlar öyle kimselerdir ki, insanlar onlara; 'Halk size karşı toplandı, onlardan korkun!' dedikleri zaman, bu onların ancak güvenlerini artırır ve şöyle derler: "ALLAH bize yeter; O ne güzel koruyucu / O ne güzel vekildir."

25 Nisan 2017 Salı

Metamorphose Des Narziss - Salvador Dali

Metamorphose Des Narziss - Salvador Dali

Dali'nin bu tablosuna bir de benim gözümle bakın..

Sürrealizmin sınırlarını zorlayan bu eser; benim hayatımı değiştiren önemli unsurlardan biri olmuştur. Herkes burda farklı bir şey görüp, resme farklı bir açıdan bakarak bambaşka bir perspektiften yaklaşabilir..Ama benim gördüğüm şudur:

İnsan ancak kendisini ve tüm evreni yaratan ve iyiliğin kaynağı olan varlığa teslim olursa büyüyebilir, ancak o zaman iç ve dış huzuruna ve barışına kavuşup gerçek anlamda mutlu olabilir...O zaman suya (doğru bilgiye/iyiliğe/nimete/gerçeğe/adil bir anlayışa) erişebilir..Ve ancak yaratıcısına teslim olursa; başkalarının esaretinden kurtularak tam anlamıyla özgür olabilir. Yani kendi doğasında zaten varolan iyiliğe ve yaratıcısına yönelme içgüdüsüne uygun hareket ederse...Bunu yapmazsa; kendi egolarının ve nefsinin elinde oyuncak bir yumurta olmaktan öteye gidemez, sırtlanların arasında kalır, kafasındaki güzel fikirler de yumurtanın kabuğunu kırarak dışarı taşan bir çiçek gibi kala kalır...Ve insan kaybeder.



Her insanın önünde 2 yol vardır aslında..Hayatı boyunca olabileceği 2 zıt kişi..İyi ya da kötü..İnsan bu 2'si arasındaki seçimi kendi özgür iradesiyle hür bir şekilde yapar. Ve bir gün bu seçiminin hesabını verir ve bedelini mutlaka öder. İnsan ne yapmışsa aslında kendi kendisine yapar ama farkında bile değildir...

KURAN 67/2 (Mülk 2): "Hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, Üstündür, Bağışlayandır."

KURAN 2/148 (Bakara 148): ‘’Herkesin yöneldiği bir yönü/gayesi vardır. Siz iyilikte birbirinizle yarışın! Nerede olursanız olun, sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir.’’

KURAN 2/44 (Bakara 44): "İnsanları iyilik yapmaya çağırıp dururken kendinizi unutuyor musunuz? Üstelik Kitabı da okuyorsunuz. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?"

KURAN 2/177 (Bakara 177): "İyilik, (iyi ve gerçekçi olmak); yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. Asıl iyilik/asıl gerçekçi davranış; ALLAH'a, son güne (hesap gününe), meleklere, kitaplara ve Peygamberlere inanıp güvenen kişinin yaptığıdır. Böyle bir kişi; sevmesine rağmen malını akrabalarına/kendine yakınlığı olanlara, yetimlere, yoksullara/çaresizlere, yolda kalanlara, isteme durumunda kalanlara/dilenenlere ve boyunduruk altında olanlara verir. Yönelimi gereğince ifa eder/Salat'ı ikame eder/namazı gözetir, zekatı da verir. Sözleştikleri/Anlaşma yaptıkları/Herhangi bir sözleşmenin tarafı oldukları zaman gereğini yapar/yükümlülüklerini yerine getirirler. Sıkıntıda, darlıkta, hastalıkta ve saldırıya uğradıklarında sabır gösterirler/baskılara zorluklara dirençli olurlar. İşte doğru olanlar/gerçekçi olanlar bunlardır; işte sakınanlar da/sorumlu davrananlar da bunlardır."

KURAN 30/30: (Rum 30): ''Böylece sen, batıl olan her şeyden arınmış olarak, yüzünü kararlı bir şekilde ALLAH'ın, insanları üzerinde yarattığı doğa/fıtrat kanununa/ dine çevir! ALLAH'ın, insanın doğasına yerleştirdiği fıtrata uygun davran ki, ALLAH'ın yaratmasında bir değişime meydan verilmesin. Bu, gerçek dinin amacıdır; fakat insanların çoğu bilmez.''

KURAN 99/6-7-8 (Zilzal 6-7-8): "O gün insanlar gruplar halinde çıkarlar ki yaptıkları işler kendilerine gösterilsin. Kim bir zerre kadar iyilikte bulunursa onu görür. Kim de zerre kadar bir kötülük işlemişse onu görecek."

KURAN 4/49 (Nisa 49): ''Kendilerini temize çıkaranların farkında değil misin? Hayır, aksine ALLAH dilediğini temize çıkarır ve kimseye kıl kadar haksızlık yapılmaz.''

KURAN 14/42 (İbrahim 42): "Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH'ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir."

KURAN 3/117 (Ali İmran 117): "Onların bu dünya hayatındaki harcamaları, kendi kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinine vurup mahfeden dondurucu bir rüzgar gibidir. ALLAH onlara zulmetmedi; fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlar."

Blogum üzerinden okumak ve paylaşmak için: http://gumuskayakci.blogspot.com.tr/2017/04/metamorphose-des-narziss-salvador-dali.html

Emre Baransel

17 Nisan 2017 Pazartesi

Din Bükücülerle ve Diktatörlerle Nasıl Mücadele Edilir?

İnsanlara GDO'lu sahte yiyecekler veriyorlar, hiçbir sanatsal değeri olmayan beyin lobu çürütücü iğrenç plastik pop müzikleri veya kusmuk arabeskleri tvlerde radyolarda ard arda dinletiyorlar, ALLAH'ın kitabıyla zerre kadar alakası olmayan, hurafelerden ve uydurulmuş rivayetlerden örülmüş bir din anlayışı veriyorlar, hatta kendi yanlış din anlayışları yüzünden hiç utanmadan bilimi bile büküp gerçekleri gizliyerek evrimi reddedip müfredattan çıkarıyorlar, insanları günde 10 ila 12 saat köle gibi çalıştırıp buna rağmen komik bir asgari ücreti dayatıyorlar..

Böylece beyinler ambole oluyor tabi. Kitap okumaya, kendilerini geliştirmeye, kendileri için birşeyler yapmaya zamanları, takatleri ve daha kötüsü istekleri kalmıyor insanların. Tv'yi açıyorlar her kanalda "Dinbaz politikacılar ve sevimli dostları" salyalı salyalı konuşuyor veya her kanalda başka bir halkına "kullarım" diyerek kendini ALLAH, insanları da kendine reaya olarak gören "Padişahım çok yaşa" dizisi...Sonra da neden evet çıktı bizden bi cacık olmaz yia diyoruz..

Yahu bu kadar devasa manipülasyonlara rağmen; monarşiye geri dönmek isteyen kölelere ve diktatöryal tek adam rejimine hayır diyen %49'luk dev bir kitle varsa; insanlarımızda ciddi manada umut var demektir arkadaşlar! Ben asla insanlardan umudumu kesmem. Şirk'e ve zulme sonuna kadar direnen Muhammed Nebi ve Firavuna direnen Musa Nebi umutlarını kesmemişlerdi, emperyalizme direnen Mustafa Kemal, Kazım Karabekir ve Mehmet Akif Ersoy umutlarını kesmemişlerdi, insanlarının özgürleşmesi için kendilerini feda eden Nazım Hikmet ve Uğur Mumcu kesmemişti. Ben mi umudumu keseceğim Allah aşkına!?

2019'da bu iş biter. Biz yeter ki insanlara doğruları; yani gerçek dini, gerçek bilimi, gerçek sanatı, gerçek müziği, gerçek beslenmeyi, herşeye rağmen kendilerini geliştirmeye zaman ayırabilmeyi, yolda bile olsa kitap okuyabilmeyi anlatıp, bıkıp usanmadan sabırla bilinçlendirmeye çalışmaya tüm çabamızla devam edelim..

Bu noktada özellikle Kuran odaklı; barışçı, eşitlikçi, tamamen adil ve özgürlükçü olan gerçek İslam'ı ve doğru kaynaklardan gerçek bilim ve sanatı anlatmanın bu insanların hurafelerle örülü yanlış, zorba ve işgal övücü din algılarını yıkmakta ve insanları uyandırmakta çok büyük rolü olabileceğini düşünüyorum. Çünkü manipülasyon alanlarının odak noktası burası. Bu yüzden artık politik paylaşımlar yapmayacağım. Bunlar yerine insanları geliştirme, bilgilendirme, doğru bilgiyi yayma kanalından yürüyüp bu yönde çaba sarfedeceğim. Zaten bu din bükücü politikacıların da bir röportajlarında itiraf ettikleri gibi; eğitim seviyesi yükseldikçe; yani insanlar cehaletten sıyrılıp bilinçlendikçe oy potansiyelleri da düşüyor. Yani cehalet bunların en büyük silahı. Bilgi ise; en büyük düşmanları..

Bu olduktan sonra sandıkta 1-2 milyonluk hileler de yapsalar kendilerini kurtarmaya güçleri yetmez ve birleşip, sanata, bilime, adalete, özgürlüğe ve eşitliğe sonsuz destek olabilecek iyi ve adil birini seçebilirsek; bu yetkilerle Parlamenter sistemimizin 2019'da tekrar gelmemesinin önünde hiçbirşey yoktur.

Sokakları ise önermiyorum. Hatırlayın Gezi'de de direnmiştik ama bu sadece bizi aşırı gruplarla özdeşleştirerek kendilerine mağduriyet yaratmalarına ve silahlanıp karşı grup oluşturmalarına yaramıştı..Sakin olup iç savaşa varacak tavırlara gitmemek ve sabırla, zekice hareket etmek gerek...Zira onlar da bu noktalara bu şekilde geldiler. Ve sonra da zaten hepimizin bildiği üzre; çaldıklarını bölüşemeyince birbirlerini düşman ilan ettiler. Bizi de aralarındaki bu saçma mücadeleye ortak etmeye çalıştılar. Halbu ki her 2 grup da Amerikan Emperyalizminin oyuncağından başka bir şey değildi. Bunu herkes bilir de herkes söyleyemez. Şimdilik bu kadar...Selamlar.

KURAN 13/11 (Rad 11)'den: ‘’Gerçek şu ki, bir toplumun bireyleri kendi iç dünyalarını değiştirmedikçe ALLAH onların durumunu değiştirmez. ALLAH (hak eden) bir toplumu cezalandırmayı istedi mi, hiç bir güç onu durduramaz; onların O'ndan başka bir koruyup kollayanları da olmaz.''

KURAN 8/53 (Enfal 53): ‘’Bu böyledir; bir topluluk kendilerini değiştirmedikçe, ALLAH onlara verdiği nimetleri değiştirecek değildir. ALLAH İşitendir, Bilendir.’’

KURAN 8/22 (Enfal 22): ‘’ALLAH yanında, yaratıkların en kötüsü, akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir.’’

KURAN 10/100 (Yunus 100)’den: ‘’O, akıllarını kullanmayanları pisliğe mahkum eder.’’

KURAN 28/4 (Kasas 4): ‘’Şu bir gerçek ki, Firavun yeryüzünde zorbaca baskı kurmuş ve ülke halkını kastlara/sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir sınıfı zayıf ve güçsüz düşürmek istiyor, erkek çocuklarını öldürtüp kadınlarını sağ bırakıyordu. O, gerçekten de bozguncunun tekiydi.’’

KURAN 2/42 (Bakara 42): ‘’Bile bile gerçeği yanlış ile karıştırmayın, gerçeği gizlemeyin.’’

KURAN 17/81 (İsra 81): ''Ve yine de ki: "Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız(batıl) olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmeye mahkumdur."

KURAN 13/17 (Rad 17): ''Gökten bir su indirir, dereler onunla dolar taşar ve sel bol köpük yüklenir. Aynı şekilde, mücevherat yahut eşya yapmak için erittikleri maddelerden de benzer bir köpük elde ederler. ALLAH gerçeği ve batılı böyle bir örnekle tanıtır. Köpük, kaybolup gider; ancak insanlara yarar veren ise yerde kalır. İşte ALLAH örnekleri böyle verir.''

KURAN 4/135 (Nisa 135): ‘’Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutunuz; kendiniz, anne babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa, ALLAH için şahitlik eden kimseler olunuz. Haklarında şahitlik ettikleriniz zengin olsunlar, fakir olsunlar, ALLAH onlara sizden daha yakındır. İğreti arzularınıza uyup adaletten sapmayınız. Eğer şahitlik ederken dilinizi eğip bükerseniz ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki ALLAH yaptıklarınızı bilir.’’

KURAN 5/8 (Maide 8) "Ey iman edenler! ALLAH için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, ALLAH’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. ALLAH’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz ALLAH, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."

KURAN 2/208(Bakara 208): ‘’Ey iman edenler! Hepiniz birden barışa girin! Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.’’

http://gumuskayakci.blogspot.com.tr/2017/04/din-bukuculerle-ve-diktatorlerle-nasl.html