Bu yazı; Ebü Bekir Sifil ve onun zihniyetindeki herkes için halkı kin, düşmanlık ve ayrımcılığa, dahası ‘’CİNAYETE’’ teşvik etmeleri dolayısıyla ''Açık Bir Suç Duyurusu’’dur. Savcılar, Avulatlar, Hakimler, Polisler..Artık kim varsa görev başına çağırıyorum..Veya ülkesini, milletini, değerlerini ve dinini seven tüm yurttaşlar..
Herkesi…Lütfen okuyun ve Paylaşın...Ve yapabiliyorsanız gerekli yerlere/makamlara şikayette bulunun..Ne kadar çok şikayet olursa o kadar iyi...Ki çocuklarımız böyle zalimlerin kol gezdiği bir ülkeye değil, din ve vicdan özgürlüğünün olduğu, barışçı, adil, eşitlikçi ve tamamen özgür bir ülkede doğsun ve büyüsün...
Dünden beri saçma hurafeler tartışılıp duruyor...Deve sidiğinin sağlığa yararlı mı zararlı mı olduğu, hurma yiyenin zehirlenip zehirlenmeyeceği gibi saçma sapan çöl hurafelerini geçin de asıl konuya gelin! 2 Gece önce yani 20 Temmuz 2017 Akşam'ı saat 21:00'de Veyis Ateş moderatörlüğünde Prof. Dr. Caner Taslaman ve Yrd. Doç. Dr. Ebu Bekir Sifil arasında geçen tartışmada Ebu Bekir Sifil açık bir şekilde; ''Dininden dönenin'' yani ''Mürted'' olarak adlandırılan; Müslümanken bunu bırakıp da başka bir din veya dinsizliği seçenin ''ÖLDÜRÜLMESİ GEREKTİĞİNİ'' savundu. Bu ALLAH'ın eşsiz ve mukaddes kitabı Kuran'a kesinlikle ayrıkı olmasının yanında; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre de ağır bir suçtur. Halk kin ve düşmanlığa, ayrımcılığa, daha da ötesi ''CİNAYETE'' teşvik edilmiştir. Üstelik bu saçmalık ve zulüm; İslam adına yapılıp tüm Müslümanlara ve İslam'a da hakaret edilmiştir. Bu bağlamda burdan açık suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Bunu okuyan savcı, hakim, avukat vb adaleti gerçekten savunan ve zalimlere prim vermek istemeyen artık kim varsa, veya normal bir vatandaş da olabilir; bu programda söyledikleri delil gösterilerek bu zalim şikayet edilip mahkemeye verilerek ceza evine yollanabilir. Böylelikle bu dinbaz müşriklere ve tüm yobazlara karşı caydırıcı bir hareket yaratmış oluruz ve insanları ALLAH ile kandıran bu canilerin önü biraz olsun alınmış olur. Düşünün bu adam üniversite hocası..Bir de bunun bu hurafeleri anlattığı sokaktaki cahil adamın yapabileceklerini düşünün..Aynı görüş Müslüman olduğu halde namaz kılmayanların da önce hapsedilmesinden, yine kılmazlarsa öldürülmelerinden de bahsediyor...Yukarda bu iğrenç görüşlerin Kuran'a da kesinlikle ayrıkı olduğundan bahsetmiştim. Onun da delillerini apaçık ortaya koyayım ki söylemim havada kalmasın..Zira adamın anlattıkları tamamen safsatadan ibarettir. Kuran'la hiçbir alakası yok. Zulüm ve cinayet içeren yanlış bir geleneği devam ettirmeye çalışıyor. Bunların Deaş'tan zerre farkları yoktur. ALLAH kerim ve eşsiz kitabı olan Kuran'ın neresinde dinden dönen öldürülür diyor? Bir göstersinler..Bunların Deaş'tan tek farkı bu zulümleri gerçekleştirebilecek güçlerinin şu an ellerinde olmayışı. Ama biraz daha güçlenirlerse olacaklar belli…ALLAH bu zalimlere fırsat vermesin..Şimdi gelelim Kurani delillere..Öncelikle ALLAH haksız yere insan öldürmenin, bir cana kıymanın ne kadar ağır bir günah olduğunu Maide 32’de açıkça söylemiştir:
KURAN 5/32 (Maide 32)'den: ''Kim, cinayet işlememiş veya yeryüzünde bozgunculuk yapmamış bir kişiyi öldürürse tüm insanları öldürmüş gibidir. Kim de o canı yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur.''
Daha sonra; Dinde asla zorlama olamayacağını Gaşiye 21,22 ve Bakara 256’da çok net bir şekilde vurgulamıştır:
KURAN 88/21-22 (Gaşiye 21-22) ''Artık sen öğüt ver. Sen ancak bir öğüt vericisin. Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.''
KURAN 2/256 (Bakara 256): ''Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış, birbirinden ayrılmıştır: O halde, şeytani güçlere ve düzenlere (uymayı) reddedenler ve ALLAH'a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam kulpa tutunmuşlardır. Zira, ALLAH her şeyi işitendir; her şeyi bilendir.''
Görüldüğü gibi ALLAH kendi dininde dahi hiçbir zorlama, baskı, dikte yapılamayacağını, herkesin özgür iradesi olduğunu, kimseye zorla bir şey kabul ettirilemeyeceğini açıkça vurguluyor. Ama bu adam gibi putperest cahiller tam aksine davranarak, dinden döneni öldürün diyebiliyor ve yine de hala Müslüman(ALLAH’a teslim) olduklarını iddia edebiliyorlar? Bu nasıl mümkün olabilir ki? Cidden bunlar hem şaşırtıcı, hem de trajikomik tipler..İnsanlar nasıl inanıyor bu insanlara hayret..Aslında sebebi açık..Çünkü kendi kitaplarını anladıkları dilden okumuyorlar ve ALLAH’ın verdiği akıl hediyesini kullanmıyorlar..Demek ki asıl kendileri ALLAH’a inanmıyor ve O’nun sözlerine güvenmiyorlar. Şimdi bu noktada hala bu adamları savunmak isteyen bazı insanlar şunu iddia edebilirler: ‘’Yahu bu ayet İslam’a girene kadar olan zaman diliminden bahsediyor. Girdikten sonra zorlama yapılabilir haha.’’ Gibi sözlerle zulümlerine saçma gerekçeler ortaya atabilirler. O zaman onlar için de şu ayetleri paylaşayım:
KURAN 50/45 (Kaf 45): ‘’Biz onların ne konuştuğunu iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin. O halde sen, uyarılarımdan korkanlara Kuran ile öğüt ver.’’
KURAN 51/55 (Zariyat 55): ‘’Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.’’
Görüldüğü üzre bu yukardaki saçma görüş doğru olsaydı, ALLAH kendi elçisine; müminlere ‘ÖĞÜT VER’ demezdi. Veya sen bir zorba değilsin, uyarılarımdan korkanlara ‘’Kuran ile ÖĞÜT VER’’ demezdi. Onları ‘ZORLA’, ‘’zorbalık yap inandır, bir gün inanmaktan vazgeçerlerse de öldür’’ falan derdi. Ama öyle demiyor. Çünkü ALLAH; kendine Müslüman desin veya demesin, her insana her zaman özgür irade, din ve vicdan hürriyeti, yani sözlerine uyup uymama serbestliği vermiştir ...İnsanlar bu konuda hesabı da ancak ALLAH’a verirler. O’nun kullarına değil…Çünkü insanların insanlara Müslüman demesi önemli değil, ALLAH’ın size Müslüman (Sadece ALLAH’a teslim olan barışçı insan) kabul edip etmediğidir önemli olan. Dolayısıyla insan canına, malına veya namusuna zarar verici bir suç şlenmediği sürece; yani yapılan eylemler toplumu da bağlamadığı sürece, insanlar insanlara ceza kesemezler ve yani bu mesele sadece ALLAH ile insan arasındadır.
Şimdi asıl delile gelelim ve İslam’a atılmış bu iftirayı ALLAH'ın kitabından yukardakilerin dışındaki en net deliliyle çürütelim. Zira ALLAH'ın kitabında dinden çıkanlarla ilgili hüküm açık, net ve zerre şüpheye yer vermeyecek şekilde Bakara Suresi 217. Ayette bildirilmiştir. Ayete göre; ALLAH dinden dönen insanlara; tekrar Müslüman(ALLAH'a teslim) olmaları için ömürlerinin sonuna kadar süre tanır. Olmazlarsa da o zaman cezalarını diğer yaşama geçtiklerinde kendisinin vereceğini söyler. Yani dininden dönüp Müslümanken başka bir dine veya dinsizliğe mensup olan birini; diğer insanlar cezalandıramaz. Bırakın öldürmeyi kılına bile dokunamazlar. bknz:
KURAN 2/217 (Bakara 217’den): ‘’Sizden kim dininden döner ve inkarcı olarak ölürse, tüm yaptıkları dünyada ve ahirette boşa gider. Onlar ateş halkıdır ve orada sonsuza dek kalacaklardır.’’
Bu mesele ALAH’ın kutsal kıldığı ‘’insan hayatı’’na haksız kasıtla ilgili olduğu için çok büyük önem taşımaktadır. Görüldüğü üzre ALLAH; dininden döner ve ‘İNKARCI OLARAK ÖLÜRSE’ yaptıkları boşa gider ve ateş halkından olur diyor. Böyle birinin cezasının sadece ALLAH tarafından verilebileceği Kuran’a inanıp güvenenler için açıktır. İnsanlar böyle birine bırak öldürmeyi, herhangi bir ceza dahi veremezler. Yani dinden dönenlerin, dine tekrar geri gelmeleri konusunda töbe kapısı ölene kadar her daim açıktır. ALLAH bu hakkı yaşamının sonuna kadar insanlara vermişken, üstelik Kuran; ‘Dinde zorlamanın asla olamayacağı konusunda ayetlerle doluyken (Bakara 256, Gaşiye 21-22, Kaf 45, Zariyat 55, Mümtehine 8-9 vb), üstelik (Kaf 45 ve Zariyat 55’de) Müslümanlara da ancak öğüt verilebileceğinden bahsediyor ayetler. Yani onlara da dinde kalmak için zorlama yapamazsınız. Durum böyleyken bunlar kim de dinden dönenleri öldürerek, insanların elinden tekrar doğruyu görüp teslim olarak Müslüman olma fırsatını alıyorlar çok ilginç…Belli ki farklı bir din bu..Peygamberimize iftira olarak asırlarca ortaya atılan bu uydurma hurafe sözler yüzünden kaç insanın haksız yere canına kıyıp da Maide 32’de bahsedilen; ‘’tüm insanları öldürmüş gibi’’ olarak kadar devasa bir suç ve günah işlemiş oldular acaba…ALLAH’ın rahmetini, merhametini ve O’nun eşsiz kelamını barındıran kerim kitabı Kuran’ı çoktan unutmuş insanlar bunlar..Bu tür insanlar ALLAH’ın mesajındaki açık hüküm yerine atalarının uydurdukları hükümleri uygulayarak aslında kendilerini veya hurafeci zalim atalarını ALLAH yerine koymuş oluyorlar. Yani Kurani deyimle ‘’Müşrik’’ oluyorlar. ALLAH bu tarz insanların durumunu şöyle özetler:
KURAN 39/65 (Zümer 65): ‘’Sana ve senden öncekilere şöyle vahyedilmiştir: ortak koşarsan (ALLAH'a ait nitelikleri başkalarına/başka herhangi birşeye yakıştırırsan), kesinlikle tüm yaptıkların boşa gider ve kaybedenlerden olursun.’’
Yukardaki ayetler apaçık ve net olduğuna göre dinden dönenin öldürülmesi görüşünü savunan bu insanların inandıkları din belli ki İslam değil, başka bir din...Bunun gibi tipleri gördükçe ne kadar doğru paylaşımlar yaptığımı ve dosdoğru bir yol üzerinde olduğumu bir kez daha anlıyorum. Ama neyse ki Caner hoca gibi cesur Müslümanlar var ki insanlar yavaş yavaş asırlardır uyutuldukları masallardan hurafelerden uyanıp, gerçeğin farkına varıyor ve ALLAH’ın kitabına dönüyorlar. Sifil gibi insanlar da putlarını kırdırmak istemiyorlar elbette. Çünkü insanları kandırıp sömürdükleri ve itibar elde ettikleri çürük binanın ifşa olması işlerine gelmiyor. Ama üzgünüm o putlar birer birer ALLAH’ın izniyle kırılacak. İnsanlara gerçekleri bıkmadan anlatacağız, anlattıkça da onlar uyanacak. Her bir kişi uyandığında sizin bir putunuz da kırılmış olacak. O kadar saçma, zalimce ve ALLAH’ın kitabına aykırı şeyler söylüyorsunuz ki; Kuran’ı anlayarak okuyan biri için, sizin gibi cahilleri çürütmek acaip kolay bir iştir. Yeter ki insanlar yaratıcılarının mesajını anladıkları dilden okusunlar ve gerçeği kalabalıklara rağmen söyleme cesaretini kendilerinde bulsunlar. Zira ALLAH kendisine teslim olan herkese bu yükümlülüğü vermiştir:
KURAN 2/42 (Bakara 42): ‘’Bile bile gerçeği yanlış ile karıştırmayın, gerçeği gizlemeyin.’’
KURAN 3/187 (Ali İmran 187): ‘’ALLAH kendilerine kitap verilenlerden, 'Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz,' diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alış veriş!’’
KURAN 2/159 (Bakara 159): ‘’ALLAH'ın indirdiği kitaptan bir şey gizleyip onu az bir değere değişenler, karınlarına ateş tıkınıyorlar. Diriliş Gününde ALLAH onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Onlara acı verici bir azap var.’’
KURAN 2/174 (Bakara 174): ‘’İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz doğru yolu gizleyenlere hem ALLAH hem de bütün lanet ediciler lanet eder.’’
ALLAH’ın bir diğer adı da ‘’Hak’’tır. Yani gerçeğin ta kendisi. Siz bir konuda gerçeği söylediğinizde aslında hakkı ortaya çıkarmış olursunuz. Bu öyle bir şeydir ki; yanlışa ve zanlara inanan herkes; kalabalıklar, kelle sayıları kaç kişi olursa olsun herşeye rağmen haykırılmalıdır:
KURAN 6/116 (Enam 116): ''Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar.''
KURAN 3/173 (Ali İmran 173): ‘’Onlar öyle kimselerdir ki, halk onlara 'İnsanlar size karşı toplandı; onlardan korkun' dediği zaman, bu onların imanını arttırdı ve dediler ki: "ALLAH bize yeter, O ne güzel vekildir!"
Bu öyle bir şeydir ki; çok sevdiğiniz atalarınız sizin deliliniz olmamalıdır. Yalnız ve sadece ‘’gerçek’’ size yol göstermelidir:
KURAN 2/170 (Bakara 170): ''Onlara, “ALLAH'ın indirdiğine uyun” dendiğinde, “Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız” derler. Ya ataları akıllarını kullanamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler de mi?''
KURAN 31/21 (Lokman 21): ''Onlara, “ALLAH’ın indirdiğine uyun” denince; “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız” derler. Şeytan onları alevli ateşe çağırmış olsa da mı?''
Çünkü;
KURAN 2/241 (Bakara 241): ‘’İşte onlar bir toplumdu; gelip geçtiler. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorulmazsınız.’’
Amacım bu paylaşımda dininden dönenleri korumak değil. Müslüman olunduğu halde namaz kılmamayı da asla övmek değil. Amacım ALLAH’ın tüm insanlara vermiş olduğu din ve vicdan hürriyetini korumaktır. Ve ALLAH’ın dini adına insanların özgür iradelerine müdahale edilip, üstelik bunun için o insanların canlarına kastedilmesinin önüne geçebilmektir. Zira bu anlayış Müslüman değil, ancak Kuran diliyle ‘’Münafık’’ olarak tabir edilen; inanmadığı halde sırf öldürülmekten korktuğu için inanmış gibi yapan iki yüzlü bir kitleyi doğurur. Bu da İslam’a verilebilecek en büyük zararlardan birisidir herhalde. Bir insanın delilleri görerek, kitabı okuyup aklını kullanarak içten gelen bir güven ve inançla mı Müslüman olduğunu söylemesi daha değerlidir? Yoksa hiç inanmadığı ve güvenmediği bir şeyi sırf öldürülme korkusuyla ‘’evet evet Müslümanım’’ demesi mi? Buna vicdanınız ve aklınız karar vermeye yeterdir…Zira;
KURAN 8/22 (Enfal 22): "ALLAH yanında, yaratıkların en kötüsü, akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir."
Selam...
Blogdan okumak ve paylaşmak için alttaki başlıkla beraber blog linkini paylaşın:
Halkı Kin, Düşmanlık, Ayrımcılık ve 'Cinayete' Teşvik Eden Dinbaz Zalimler Hakkında Suç Duyurusudur:
https://gumuskayakci.blogspot.com.tr/2017/07/halk-kin-dusmanlk-ayrmclk-ve-cinayete.html
Tartışmanın tamamını şu linkten izleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=rq47KgCm1f8
Konu hakkında yakın zamanda kaybettiğimiz Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk hocanın yorumu da aşağıdadır. Bunu da izlemenizi öneririm:
https://www.facebook.com/1212ee/videos/10155588010849850/?autoplay_reason=gatekeeper&video_container_type=1&video_creator_product_type=0&app_id=2392950137&live_video_guests=0