Eşcinselliğin Legalize Edilme Çabalarına Bir Eleştiri:
Çok popüler bir ska-punk müzik grubumuz var. Onların son klibini izledim de. Şunları demeden edemeyeceğim; Şarkı aşmış. Dünya standartlarında diyebilirim. Baya başarılı. Ama klip gerçekten iğrenç.Arkadaş oldu mu şimdi bu eşcinselliği legalize etme çabaları? Din'e dönmemiş miydiniz siz? İşte Kuran'sız Müslüman'lığın sonu her alanda bu sanırım. Hep bir ne yapacağını, kime yaranacağını şaşırmışlık hali. Hoşgörü ile sapıklığı, zehir ve şekeri birbirine karıştırma hali...ALLAH'ın kitabından habersiz, Vahdet'i Vücut'çu Tarikat Müslümanlığı...Yazık. Biri bu çocuğa acilen düzgün bir Kuran çevirisi hediye etmeli. ALLAH'ın dünyanın en büyük ahlaksızlıklarından biri saydığı yaşam biçimini legalize edip nerdeyse övüyor adamlar...Bu açıdan solup giden bir çiçek gibi, yaptıkları inanılmaz başarılı şarkının da bütün güzelliği solup gidiyor gözümde...Bir takım cemaatlerin yurtlarında çocuklara tecavüz edilmesini ve bunun üzerinin ahlaksızca kapatılmaya çalışılmasını nasıl şiddetle kınıyorsam, aynı şekilde buna da sesimi çıkarırım. Kimseden de çekinmem. Alternatif tayfadanmışım, tepki alacak mışım, alayım. İnanın hiç sorun değil. Benim tepkisinden tek çekineceğim varlık ALLAH'tır. Bu yüzden de tepkimi ve insanlara gerçeği göstermek istiyorum. Çünkü o tecavüze uğramış çocuklar da tedavi edilmezlerse belki de dönüşecekleri şey bu klipteki şey...ALLAH doğru yoldan ayırmasın..
KURAN 7/80-84 (Araf 80-84): ‘’Lut'u da gönderdik. Halkına; ''Sizden önce dünyada hiç kimsenin yapmadığı iğrençlikleri mi yapıyorsunuz? Kadınları bırakıp, erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz alçaklık sınırlarını aşan bir topluluksunuz!'' dedi. Toplumunun cevabı sadece şunu söylemek oldu: “Çıkarın şunları memleketinizden. Bunlar temizliğe fazla düşkün insanlar!’’. Bunun üzerine Lut'u ve ehlini kurtadık. Karısı hariç. O geride kalanlardan oldu. Üzerlerine bir (azap) yağmuru yağdırdık. Bak işte! Suçluların/günaha gömülüp gidenlerin/yanlışta ısrarcı olanların sonu nasıl oldu...’’
Ama tabi bu; klibin sonundaki öldüresiye şiddet sahnelerini onayladığım anlamına asla gelmez. Ben övücülük yapılmaması gerektiğinden dem vuruyorum yazımda. Tutun gördüğünüzü öldürün demiyorum. Zaten böyle bir hakkım da yok...Yalnızca şunu söylüyorum:
Eşcinsellik insan doğasını bozmaktır. Aynı ağaçları kesmek gibi, fokların derilerini yüzmek gibi, balıkları mevsiminden ve yaşından önce avlamak gibi, havayı kirletmek gibi..Ekolojik sisteme aykırıdır...İnsan doğası; bir kadın ve bir erkek olmak üzre kurgulanmıstır. Bunun ortası yoktur. Tabiatla Ve Kendi Doğanızla Uyumlu Yaşayın..Bu konuda daha önce yazdığım blog yazımı okuyun lütfen:
Tabiatla ve Kendi Doğanızla Uyumlu Yaşayın:
http://gumuskayakci.blogspot.com.tr/2016/06/tabiatla-ve-kendi-doganzla-uyumlu-yasayn.html
Umarım benim kimseye düşmanlık etmediğimi ve sadece kendi doğalarını bozdukları icin onları kendi doğalarına geri çagırdığımı anlarsınız. yaşlandıklarında yanlarında siz olmayacaksınız ve tamamen mutsuz ve kendisine bakacak bir cocugu bile olmayan bireylere donusup belki de intihar ederek olecekler. Zaten hiçbirinizin de yaşlı birine destek verdiğinizi görmedim. Renklere ve vitrine kanıp sonra da onları unutup gidiyorsunuz. Halbu ki asıl iyiliklerini ben istiyorum. Ama sanıyorum bu gerceği şu an anlamanız imkansız. Çünkü bir mentaliteye saplanıp kalmış doğanın gerceklerini göremez hale gelmişsiniz. Bir insanın geçici hazları değil, kalıcı mutlulugu yakalaması icin hangi cins dogmuşsa o sekilde yaşaması şart. (Çift cinsiyetli dogmamışsa, o zaman elbette sorumlulugu olmaz.) İnsan doğasına ekolojik sisteme aykırı olan ve türün neslinin tukenmesini saglayan her davranışın övücülüğüne karşıyım. Aynı cocuk tecavüzcüsü cemaatlere, katillere ve dini sömuren hırsız politikacılara karsı oldugum gibi. O şekilde doğanlar ne olacak derseniz; tabiatın dogal işleyişini bozarsanız elbette bu sonucla karsılasırsınız. hormonal bozuklukta da cocuklar dogar, genetik mutasyona ugramış olarak da. bunun sucunu ALLAH'a atmayın. suç hepimizin. Zira havayı beraber kirlettik, atmosferi beraber deldik, denizleri beraber çöpe çevirdik, nükleer bombalar attık birbirimizin kafasına, yiyeceklerimizin genetiğini bozarak GDO'lu sebze ve meyveleri biz yaptık, glikoz şuruplu kanserojen içerikli amblalajlı ve fast food hazır yiyecekleri beraber tükettik, bazı hayvan ve bitki türlerinin neslini beraber tükettik, hatta kimileri hayvanlara tecavüz etti..Sonuçları da toplumdaki bazı bireylerde; genetik ve hormonal dengenin bozulması şeklinde yaşıyoruz. Bu kimisinde kanser oldu, kimisinde eşcinsellik, kimisinde aids, kimisinde şeker hastalığı vb..Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ben bu tür insanların tıbbi tedaviyle, Kuran’la, vicdanla ve psikolojik tedavilerle düzeltilmeye ve kendi doğalarına geri döndürülmesine çalışılmasına taraftarım. Onları da yanıltarak yaptıklarının ne kadar doğru olduğunun söylenmesine değil. Benim bahsettigim kesim doğal cinsi neyse, yani nasıl doğmuşsa o sekilde doğup sonra kendi yaratılışını bilerek isteyerek bozanlar. Ve diğer insanlara da bu yönde tacizde bulunanlar, veya bu şekilde yapanları onaylayıp boyle yapılmasına teşvik edenler…tvlerden, internetten, çevrelerinden, ondan bundan özenip geçici hazların pesinden kosup kalıcı insan mutlulugunu hice sayıp toplumun yapısını bozarak insan neslinin devamlılıgını yok edenler. Bunları elestiriyorum. ve haklıyım. Siz de beni elestirebilirsiniz bu da sizin görüşünüz. Yeter ki RTE kafasıyla kendi görüşünüzde olmayan insanları susturmaya kalkmayın. Herkes özgürce görüşünü söylesin. İnsanlar doğruya susa susa değil tartışa tartışa ulaşırlar. Onları bu seçimlerinden dolayı öldürmek isteyenler ise benimle tamamen alakasız cehalet sahipleridir. Yukarda da dediğim gibi ben sadece kendi doğalarına dönmeleri için bir çağrıda bulunuyorum. O kadar. ALLAH'ın, bilimsel verilerin ve kendi doğalarının da bu çağrıyı desteklediğini belirtiyorum. İsteyen bu çağrıya kulak verir isteyen yanlış yolda yürümeye ve kalıcı mutluluğunu çöpe atmaya devam edebilir..Selamlar.
Konuyu işin uzmanı olan üroloji doktoru Doç. Dr. Zeki Bayraktar'dan dinleyin bence:
YÜKSELEN SÖZLER 30.11.2015 TARİHLİ PROGRAM(Erdem Uygan & Doç.Dr.Zeki Bayraktar)
Ayrıca konumuzla alakalı değil ama şunu da söylemek isterim. Bu işteki 2. bir çirkinlik ise klibin tamamen kopya oluşudur. Bknz:
The Kills - Baby Says
Paylaştığım linkte de görüldüğü üzre hırsızlığın sonu yok arkadaşlar..Siz bu kopyacıların size sunduğu plastik hayata değil gerçeklere bakın! İnsan doğasına aykırı yaşamak kalıcı mutluluğunuzu, içsel ve dışsal barışınızı ve huzurunuzu gömmek demektir. Kendi kendinizi, kendi doğanızı reddetmeyin, bu içersinde yaşadığımız plastik dünya sizi kendi özünüzden uzaklaştırmasın. Erkekseniz erkek oluşunuzdan, kadınsanız kadın oluşunuzdan ayrılmayın. Parıltılı ışıkları, süslü sözleri, kalabalıkları/kelle sayılarını değil yalnızca saf gerçeği takip edin!!
KURAN 6/116 (Enam 116): ''Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar.''
ALLAH Din'i bugünkü hurafeci hocalar gibi tanımlamaz. Tam aksine insan doğası olarak tanımlar. Yani insanın geçici hazlarını değil, kalıcı mutluluğunu sağlayacak, doğasına en uygun yaşam biçimi:
KURAN 30/30 (Rum 30): ''Böylece sen, batıl olan her şeyden arınmış olarak, yüzünü kararlı bir şekilde ALLAH'ın, insanları üzerinde yarattığı doğa/fıtrat kanununa/ dine çevir! ALLAH'ın, insanın doğasına yerleştirdiği fıtrata uygun davran ki, ALLAH'ın yarattığında bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin. Bu, gerçek dinin amacıdır; fakat insanların çoğu bilmez.''
KURAN 3/60 (Ali İmran 60): ‘’Gerçek, Rabbinden gelendir. Öyle ise şüphecilerden olma.’’
Şüphesiz ALLAH doğruyu söyledi!
Selamlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder