Bana kalırsa batının zavallı yurtsuz Suriyeli mültecileri Türkiye'ye kitlemesinin ve topraklarına sokmama bahanesinin kendilerine göre en ucuz yolu buydu ve yaptılar gibi gözüküyor..Üstüne bir de ufak bir meblağ verirlerse tamam işte, iş kapanır mülteciler Türkiye'de kalmış olur..Öyle değil mi? Tablo bunu gösteriyor..Yanlış anlaşılmasın Suriyeli'lerin bir suçu yok. Onlar ailelerini ve canlarını kurtarmak için kaçıyorlar, dolayısıyla onları da anlamak lazım...Ama bizim ülkemizdeki yobaz ve şekilci ilkel yaratıkların aslında gayet hoşlarına gidiyor bu durum, adeta canlarına minnet. Çünkü Müslüman olmayı Arap olmak sandıkları için, ayrıca paraya da nerdeyse tapındıkları için, Türkiye'yi de araplaştırmaya çalışıyorlar..Etraflarında ne kadar çok Arap ve Arapça yazı görseler kendilerini o kadar dindar sanıyorlar..Üstelik ne yazdığını dahi anlamıyorlar o yazılarda, çünkü çoğu arapça bilmiyor. Zaten Kuran'ı da kendi dilleri yerine bilmedikleri bir dilde okudukları için ruhunu anlayamıyorlar ve yukardaki şekilci tablo oluşuyor..
Batıysa bu eylemler sayesinde cahil ve cani bir terörist zümreyi kullanarak İslam'ı karalamış oldu tekrar ve tekrar..E vurgu önemli tabi..Alan memnun veren memnun..1 taşla bir sürü kuş işte..Bunlar genel planın parçaları..Asıl google haritalarını büyütür gibi bakış açılarımızı genişletip meseleye öyle bakmamız lazım..Hiç düşünüyor musunuz Amerika 2003'de Irak'ı işgal etmeseydi bugün Işid olur muydu diye? Savaşın daimi olduğu bir coğrafyadan; insanların dini ne olursa olsun ancak açlık, cehalet ve şiddet türer...Onlar da bunu istiyor zaten..Oysa İslam akledenlerin dinidir ve ancak akıllarını kullanabilenlere hitabeder. Kuran'da yaklaşık 600 civarı ayet akletmeyi önerir..Böyle başka bir öğreti var mı dünyada? Peki siz hiç işin kaynağını okumayı denediniz mi? Yoksa siz de tembellik yapıp okumak yerine bir takım paragöz yobaz hocamsıların anlattıklarına veya cani teröristlerin hareketlerine göre mi İslam'ı yargılayacaksınız? Gerçi bu olaylar arttıkça biz İslam'ın barışçılık olduğunu istediğimiz kadar anlatalım, istediğimiz kadar insanları okumaya teşvik ne fayda?..Yukarda yobazlar için söylediğim şey Batılılar için de farklı bir perspektifte ama aynı şekilde geçerli..Din'in kaynağını yani Kuran'ı okumak ve ona göre değerlendirmek yerine, onu; ona mensup olduğunu iddia eden paranın ve emperyal güçlerin kölesi olmuş bir takım cahil canilerin terör eylemlerine göre değerlendirenlerin gözünde pek bi tesiri olmayacaktır..Ama biz yine de doğruyu anlatmaya devam edeceğiz. Belki içlerinden beyinlerini ve kalplerini eşzamanlı kullanıp akledebilenler çıkar..kimbilir...İsmini hatırlayamadığım bir Müslüman alimin sözü tam da böyle durumları anlatıyor aslında..''KARANLIK karanlığını artırıyorsa sen de IŞIĞINI artır! Ona uyup karanlığa karışma..'' Ne kadar büyük bir söz, değil mi?...Nerdeyse başlı başına Kuran'ın felsefesini anlatıyor..
Bknz öneririm: Erdem Uygan Konferansı-Müslümanların Kur'an'la İlişkisi
Müslüman; ALLAH'a teslim olmuş ve yürekten güvenmiş, barışçı kişi demektir. İslam'ın kelime anlamı ise teslim olmak, selamet ve barışçılıktır. Bunlar etiket değil, fiildirler..Yani İslam'ı sadece 2 cümle söylenip içine girilen bir olgu ve etiket olarak değil, bir fiil olarak algılamalısınız..Tüm yaşam boyu sürdürülmesi gereken bir fiil..Müslüman buna deniyor işte..Ve Kuran'da asla saldırı savaşına izin yoktur. Savaştan bahseden birkaç ayette tamamen savunma savaşından bahsedilir..Çünkü hayatın içinde savaş da vardır ve eğer karşı taraf size saldırırsa hayatta kalmanız gerekir..Kuran ruhani bir kitap olduğu kadar realistik bir kitap da olduğundan hayatın içinde ne varsa O'nda da onların tümü farklı dozlarda mevcuttur..o Ayetlerin hepsi de size saldırılması halinde ya da mazlum insanlara saldırılması, öldürmek istenmesi, zulmedilmesi, inandığınız gibi yaşamanızın zorla engellenmesi ve topraklarınızdan sürülmeniz ve köleleştirilmek istenmeniz hallerinde nasıl savunma yapılacağıyla ilgilidir. Yani barışı sağlamakla ilgili..Bknz: Kurtuluş Savaşı..
Bu saydığım durumlara maruz kalmanız halinde de zaten asıl garip olan kendinizi savunmamanız ve topraklarınızı öylece onursuzca teslim etmeniz veya kaçmanız olmaz mıydı? Dolayısıyla ALLAH'ın sadece savunma savaşına izni ve oluru vardır. Asla keyfi saldırganlığa izni ve tahammülü yoktur. Bunun aksi teröristlerin tek hücreli terliksi beyinlerine göre mümkün olabilir ama Kuran'a göre mümkün değil. Kuran'ı bir bina, o ayetleri de binadaki yangın söndürme cihazı gibi düşünürsek sanırım yalnış bir benzetme yapmış olmayız..Ve yine Kuran'a göre siz inanç sisteminizi ancak diyalog yoluyla ve insanlara örnek olan davranışlarınızla yayabilirsiniz. Bu sebep için asla savaşamazsınız. Çükü ALLAH; şiddet ve zulmü insan doğasına aykırı davranışlar olarak ele alıyor. Bu yüzden de zaten sunduğu dinin adını insanın öze dönüşü mahiyetinde 'Barış, Selamet ve Teslimiyet' manalarına gelen İslam adını vermiş..Yani barışçı ve iyiliğe yönelik her düşüncede ve tavırda kendi doğanıza dönüyorsunuz aslında siz..
Bknz ALLAH bu işin prensiplerini nasıl koyuyor hatırlayalım:
Sonuç olarak Fransa'daki bombalı saldırıda ölen masum insanlara tüm kalbimle ALLAH'tan rahmet diliyorum..Çünkü ölen ''eğer masumsa'' yani savaşa bulaşmamış veya destek olmamışsa O kişinin dini, dili, rengi söz konusu dahi olamaz, masum masumdur..Aynı 3 gün önce Lübnan'da ölen ve unutulan masum insanlara ve kısa bir süre önce bizim ülkemizde ölen ve unutulan insanlarımıza dilediğim gibi..Daha da önemlisi; yıllardır bu savaşlar yüzden ölen, işkence gören, savaşa mahkum edilip aç, yoksul ve cahilleştirilen, köleleştirilerek sömürülüp sonra da unutularak, insanların gözünde istatistiki bilgiden fazlası olamayan milyonlarca masum çocuk, kadın, erkek, genç ve yaşlı insana dilediğim gibi...Ama şunu söylemeliyim Fransızlardan ve tüm batıdan da aynı vicdanı ve objektiviteyi bekliyorum..
Sahile vuran masum bir çocuğun tek fotoğrafının oluşturduğu global vicdanı, emparyalist aktörler kimliksiz kuklalarının bombalarıyla yok etmeye çalışıyor..Çünkü vicdan, iyilik ve barış onların planlarını bozuyor..İnsanlık için düşündükleri şeyler bunlar değil..Şunu anlayın artık..bu kesinlikle görünen tarafların savaşı değil. Gördüğümüz hiçbir şey göründüğü gibi değil..Bu sadece iyilik ve kötülüğün savaşı..Vicdanla zulmün..Sevgiyle nefretin...Yani aslında olay çizgi filmlerdeki kadar basit. tek farkı tarafların örtülüp, yer değiştirilip, insanların kafalarının karıştırılması...
Son söz...Celaleddin Rumi der ki; ''Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak...''
Peki bunun putinin avrupa'ya güç gostersin olduğunu soylesem ne dersin . neden rusya'ya degilde avrupa gidiyorlar Suriyeli mülteciler. Bu putinin oyunu bu s.s.c.b beri avrupa ve Türkiye rusların tapbikat alanı olmuştur.
YanıtlaSilPutin'i batıdan saymıyorsun sen heralde : ] kardeşim hepsi aynı.
YanıtlaSil