24 Nisan 2015 Cuma

Özgürleşen tarafta mıyız yoksa Köleleşen tarafta mı?

   Mutlu cumalar..Başımdan geçen ve ülkenin gittiği istikameti kısaca özetleyen ilginç bir olayı anlatmak istiyorum..


  Sokakta dolaşırken bir mağazaya (kermes gibi bişey vardı sanırım içerde) girmeye çalıştık. kapıdaki görevli 'yanınızdaki bayan içeri girebilir ama siz giremezsiniz' dedi..Zaten girme gibi bir isteğim de yoktu. Gülümsedim, peki dedim ve kapının önünde bekledim. Hazır bekliyorken merak edip kendisine; ultra haremlik selamlık bu saçma uygulamayı neye istinaden yapmaya cesaret ettiklerini sordum. Bana dini referans gösterdi. Kendisine İslam'da asla böyle bir uygulamanın olmadığını ve olamayacağını, ister 600 yıllık Osmanlı tarihini incelesin, isterse de 1400 yıl önce İslam'ın ilk geldiği dönemlerde de ticarethane sıfatında halka açık olan hiçbir mekanda böyle bir saçmalığın söz konusu dahi olmadığını ve tamamen uydurma olduğunu, bu tür şeylerin insanların İslam'ı yanlış tanımasına neden olduğunu ve böyle davranarak asıl zararı İslam'a verdiklerini anlatmaya çalıştım. Bana sen yanlış biliyorsun dedi. tam o sırada içeri giren bir adam gördüm. Peki madem öyle o zaman bu adama neden izin verdiniz dedim. Bana 'o kişi burda görevli' şeklinde saçma bir yanıt verdi. Yani onun mentalitesine göre 'görevli' olunca erkeklik vasfı ortadan kalkıyor demek ki..: ] Sadece bu cümleden bile kafa yapısındaki sakatlık bas bas bağırıyor ve kendi kendisini çürütmüş oluyordu ama tabi ona göre durum böyle değildi..Baktı ki benimle baş edemiyor, yaptıklarının doğru olduğuna ikna edebilmek için gitti taa yukarı kattan, icazet aldıkları ama hangi ilmi referansa göre 'hoca' diye çağırdıklarını bilmediğim genç sayılabilecek bir hocamsı varlığı çağırdı. tabi konuşmanın ilimsel level'i yükseldi bir anda : ] Bana; yok efendim hangi mezhebin hangi kolunun bilmem ne uygulamasından filan bahsetti. Ben de kendisine Allah'ın kitabından bahsettim ve Kuran'ın Enam Suresi'nin 159. ve Rum Suresi'nin 32. ayetlerindeki ''Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah'a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.'' ''Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayın. Bunlardan) her fırka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.'' ifadelerinden, aklımda kaldığınca hatırlatarak mezheplerin hiçbirine inanmadığımı, tek bir İslam'a inandığımı, dini kafalarına göre bölmemeleri gerektiğini ve bugün batılı emperyalist ülkelerin, bu mezhep saçmalıklarını kullanarak, kıllarını bile kıpırdatmadan ortadoğuyu nasıl kana buladıklarını, müslümanları nasıl birbirlerine düşürtüp katlettiklerini, cahilleştirip fakirleştirdiklerini ve kaynaklarını sömürdüklerini söyledim. İşine gelmediği için bunlara cevap olarak bana, ayette açıkça ve geniş manada 'din' denmesine rağmen ''bunları bırakmamı, orda bahsedilenin sadece hristiyanlar ve yahudilerin kendi içlerindeki bölünme mevzuları olduğunu, konumuza dönmemi ve şu anki durumdan bahsetmemi' istediğini söyledi. Ben de peki o zaman bu yapmış olduğunuz uygulamayı Kuran'ın hangi ayetine dayandırıyorsunuz dedim. Bana, zihninde kendine göre bıraktığı izlenim kırıntılarını sallayarak ve ucundan bucağından kesip biçerek bişeyler seslendirip delil göstermeye çalıştı. Ona bahsini ettiği ayette ya da her hangi başka bir ayette asla böyle bir uygulamadan söz edilmediğini, ayetin tam metni ezberindeyse kesip biçmeden baştan sona okumasını söyledim. bana 'hayır değil' dedi. Ama etrafındakiler böyle bir adama inanıp, onu 'hoca' olarak çağırmaya cüret edip bu adamdan fetva alabiliyorlardı : ] Hiç haketmediği 'hoca' sıfatıyla, daha ilmini yaptığını iddia ettiği dinin temel kaynağı olan Kuran'ı hafızaya atamamış abimiz...Ya ona ve onun gibilere inananlar?? Adam daha Allah'ın kitabını açıp okumaya tenezzül etmiyor, üşeniyor, sonra da onun bunun, veya o mezhebin şu kolun bu derneğin yaptığı saçma sapan İslam dışı uygulamaları müslümanlığın gereği sanıp uyguluyor..

   Neyse..Meselenin özü, demem o ki; bence ülkemizin gittiği yön ne yazık ki hiç hayırlı görünmüyor. Bunu hayatın içinden de gözlemlemiş oldum. Allah, Türkiye'yi, İslam'ı, tüm gerçek müslümanları ve başlı başına tüm insanlığı, bu mentalitedeki insanların eline düşmekten ve onların din adına insanlara yaptırmaya çalıştığı saçmalıklara inanmaktan korusun..

  Çünkü her zaman dediğim gibi ''Din, tarih boyunca insanlar tarafından 2 şekilde kullanılmıştır..

1- İnsanları özgürleştirmek (Hz. Muhammed'in, diğer tüm peygamberlerin ve Mevlana gibi isimlerin yaptığı gibi..)

2- İnsanları köleleştirmek (bunları saymama gerek yok, hepimiz kim olduklarını çok iyi biliyoruz..)


Bunlar çok keskin çizgilerle birbirlerinden ayrılmıştır..Siyahla beyaz kadar net..Ve bence bu 2 grup kıyamete kadar da varlığını sürdürecektir. Hangisine inanacağı ya da uyacağı ise özgür iradeleri gereği insanların kendi ellerinde..ama Eğitim o kadar önemli ki, özgür iradeyi bile kullanamıyor eğitimsiz bir kafa..

Peki ya siz hangi taraftasınız??? Özgürleşen tarafta mı? yoksa Köleleşen tarafta mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder