30 Mayıs 2017 Salı

Müslüman Olmayı, Arap Olmak Sananlar; ALLAH'ın Elçisi Kendi Kavmini ALLAH'a Şikayet Edecek

Müslüman olmayı Arap olmak sananlar; Türkleri Araplaştırmak için sabah akşam uğraşanlar, Kuran’ı ‘’anladığı dilden’’ okuyup öğüt almak yerine, anlamadığı dilden sabah akşam boşa okuyup sevap point toplamaya çalışanlar, öğüdü de; hurafe ve uydurma arap rivayetleri kitaplarından alanlar, Evreni yaratan varlığı Arapçadan başka dil bilmez sananlar, Araplar gibi giyinip onlar gibi davrananlar, arap geleneklerini din sananlar, ALLAH’ın barış, eşitlik, adalet, özgürlük ve kendi doğamıza geri dönme çağrısı olan eşsiz ve bilgelik dolu kitabının mesajını unutup, dinde zorlama yapanlar, akıl almaz yöntemlerle insanlara zulmedip zalimleşenler; eğer bu çaba ve iddianız doğru olsaydı; ALLAH’ın elçisi hesap gününde kendi kavmini ALLAH’a şikayet edecek olmazdı:


KURAN 25/30 (Furkan 30): ''Ve (O gün) Elçi der ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran'ı terkedilmiş olarak bıraktı.’’

28 Mayıs 2017 Pazar

Doğru İmsak Vakti (Oruca Başlama Zamanı) Hangisi?

Arkadaşlar Diyanet İşleri ne yazık ki her zaman olduğu gibi bu sene de yanlış zamanda orucu başlatıyor. Mesela bu gece İstanbul anadolu yakasına diyanet 03:27 yazmış. Oysa ALLAH'ın kitabına göre bu 04:43 olmalı. bknz:

KURAN 2/187'den: "Şafağın beyaz ve siyah ipliğini birbirinden ayırdedinceye kadar yiyin, için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın."

Ayet açık. İmkanı olanlar 03:27'de balkona çıkıp doğu ufkuna bir baksın bakalım, zerre kadar aydınlanma görecekler mi..Tam aksine bu saatte etraf zifiri karanlıktır. Bir de 4:43'de bakın bakalım ve bir süre bekleyip ayetle karşılaştırın. Kendi gözlerinizle şahit olun...Temkinli olacağız diye ALLAH'ın koyduğu sınırları daraltarak insanları 1 saatten fazla gereksiz aç bırakmanın bir anlamı yoktur. Bulunduğunuz yere göre doğru imsak ve iftar vakitlerini/takvimini şurdan indirebilirsiniz: http://imsakiye.suleymaniyetakvimi.com

Sokaklarda Bunca İhtiyaç Sahibi Varken Biriktirme Lüksümüz Olamaz, İnfak Edin...

Az önce evde kullanmadığımız bir halıyı aşağı indirip caddenin merkezinde görünür bir köşeye bıraktım..Sonra yemeklerden arta kalan şeyleri kedi ve köpeklere vermek için tekrar yukarı çıkıp aşağı indirdiğimde halının gitmiş olduğunu gördüm ve cidden şaşırdım..Yani zaten ihtiyacı olan biri alsın diye koymuştum ama bu kadar çabuk götürüleceğini hiç tahmin etmezdim. Tekrar eve çıkıp geri inmem en fazla 1 ya da 2 dk. sürdü…Demem o ki arkadaşlar; sokaklarda o kadar çok muhtaç insanlar var ki hiçbirşeyi ama hiçbir şeyi ziyan etmeyin. İhtiyaç fazlasıysa; ‘’bir gün lazım olur’’ deyip depolamayın. Yiyecekler, içecekler, giyecekler, ev eşyaları..Herşey için geçerli bu..Artık giymediğiniz ama giyilir durumda kıyafetleriniz ve ayakkabılarınız mı var? Kapınızın önünden her gün kağıt toplayan gençler geçiyor veya çöp karıştıran insanlar…Evinizde kullanmadığınız eşyalar mı var? Mahallenizdeki fakir aileleri kendiniz arayıp bulup onlara ellerinizle götürün…Sokakta dilenen birinin gerçekten dilenci olduğundan şüpheniz var da o yüzden mi para vermeye çekiniyorsunuz? Öyleyse para vermek yerine az ilerdeki restorandan bir tane tavuk döner ısmarlamayı teklif edin, böylece gerçek olup olmadığını anlarsınız, bahaneniz kalmaz...Sokakta ufak tefek birşeyler satan birilerini mi gördünüz? Demek ki dilenemeyecek kadar gururlu biri. Onun sattıklarından da değerinin 2-3 mislini vererek 1 tane satın alın..Evde yemeğiniz mi arttı? Dolabın köşesinde küflenmeye bırakmak veya çöpe dökmek yerine bir plastik kaba koyup sokak hayvanlarına indirin…Bunlar yapılabileceklerin en minimumları...Çok daha fazla imkanları olanlar çok daha fazlasını yapsınlar...Bu örnekler sınırsız sayıda çoğaltılabilir…Sokaklarda bunca ihtiyaç sahibi varken bizim biriktirme lüksümüz olamaz, olmamalı..Şu 4,5 milyar yaşındaki gezegende en fazla kaç yıl daha yaşayacağız ki? Hepimizin zamanı kısıtlı..Buralardan gitmeden iyi birşeyler yapmak için hala vaktimiz var...Ve hala varken bunu değerlendirmekten daha iyi bir fikir olamaz. Ayrıca deneyimlediğim kadarıyla insan; duyabileceği en büyük mutluluğu muhtaç birine yardım ederken duyuyor..Çünkü bu insan doğası...İyilik yapmak insan doğasında normal ve standart olan, insanı gerçek anlamda mutlu edebilecek olan şeydir. Kötülük ise insan doğasına aykırıdır ve kötü birşeyler yaptıktan hemen sonra vicdanınızda sürekli irite edici bir rahatsızlık hissedersiniz...Selamlar..

KURAN 102/1-3 (Tekasür 1-3): ''Çoğaltma tutkusu sizi oyalayıp durdu, ta ki siz mezarlıklara varıncaya dek. Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!''

KURAN 2/148 (Bakara 148): ‘’Herkesin yöneldiği bir yönü/gayesi/hedefi vardır. Siz; ’iyilikte’ birbirinizle yarışın! Nerede olursanız olun, ALLAH sizi bir araya getirir. Şüphesiz ALLAH’ın her şeye gücü yeter.’’

KURAN 67/2 (Mülk 2): ‘’Hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, Üstündür, Bağışlayandır.’’

KURAN 2/274 (Bakara 274): ‘’Mallarını; gece ve gündüz, gizli ve açık infak edenler var ya, işte onlar için Rableri katında kendilerine özgü ödüller vardır. Korku yoktur onlar için; tasalanmayacaklardır onlar.’’